16 Ocak 2009 Cuma

hayallerimin mesleği




Çocuğum … Okul yıllarının uzaktan bakınca en sevimli , içinde bulunduğunda en beteri, rezili ilkokuldayım. Daha beteri olamaz zaten lan nasıl olsun, görmemişsinki. Yıllar geçmemiş çok fazla, gayet gıcır yıllar ellerimizde bulunanlar...Hepsinin kendine has rezilliği olduğunu sonraki yıllarda öğrenicem, daha vakit var yaniii..
Biz mini mini ikiler miyiz, üçlermiyiz tam hatırlamıyorum en salak saçma yıllarım, abidik gubidik meraklarım var falan, otu boku kurcalıyorum, oda hapsi alınca sırf odadan çıkmak için bilerek çişimi altıma ediyorum falan o derece sapıttığım seneler. Mahallede birkaç arakdaşla deli gibi inşaat sektörüne dalmışız bodoslama. Çimento falan çalıyoruz çevre inşaatlardan böyle gereksiz şekiller yapıp kuruyunca mutlu oluyoruz. Tahta, çekiç, çivi,testere elimizde mi allaaah tutmayın bizi bütün gün tak tak tak tuk tuk tuk. Ergenlikte sivilceler ve pipi neyse çocukluğumun o dönemlerindede çekiç,çivi, orayı burayı kesmek,çakmak,birleştirmek benim için o; bütün işim-gücüm, derdim-günüm onlar dünya ipimde değil.Varsa yoksa çekicim ilen pek sevimli yoldaşı çivicim.En önemli kahramanlarım onlar diğerleri yan karakter, misafir oyuncu tadında hayatımıza girip çıkıyolar. İşte böyle deli bir sevdanın ortasındayım kopmak istemiyorum, sınıfta oturmuşum sıramda öğrencilik görevlerimi yerine getiriyorum,dersle alakadarım, ataçlarım sayesinde kırışmamış bir deftere sahip olursam toplum tarafından takdir edileceğimi sanmaktayım… derken öğretmen geldi sırayla herkese soruyo o lanet soruyu :
-Büyüyünce ne olucaksın?’’Lan kahin miyim ben daha büyümedimki çatlak karı, nerden bileyim’’ diye çemkirmedim sevgili öğretmenimize, her ilkokul öğretmeni gibi biraz saf, ablak bişi olduğundan ‘’ne olmak isterim lan büyüyünce, bu karı bunu kastediyo aslında’’diye düşünüp ne demek istediğini hemen anladım, ilkokul öğretmeni olmasından ötürü üstüne varmadım pek.İlk kez bu lanet soruyla karşılaşmıştım biraz düşünmem gerekti., düşündüm de… Ne olmak isterim ne olmak isterim hmm hmmm .. ahanda buldum!!!. İnsan sevdiği işi yapmak ister tabiki, hoşlandığı şeylerle meşgul olmak ister ben hemen kendime en uygun mesleği buldum! Çekicim, çivim, ve akrabalağrından ayrı bi hayat düşünemiyorum tabiki! Zaten diğerlerinin kontenjanı dolmuş etraf öğretmen, doktor, avukattan vs. geçilmiyor hiç oralara bulaşmaya niyetim yok benim. Buldum buldum hayallerimi süsleyen mesleğimi de… Adını bilmiyorum be, off! Öğretmen soruyo ben mırın kırın ediyorum hala bir türlü aklıma gelmedi.Ulan neydi adı be off.. İsmi bulamayacağımın ayırdına varıp başka türlü anlatmaya koyuldum. En yakın arakdaşımın Metin’in babası müteahhit ordan girdim konuya.. Öğretmenim işte Metin’in babası varya , hani işte onların inşaat var, işte bende öyle yaa.. öyle işte inşaatla ilgili., şey işte ordaaa.. şey çalışıyolarya bende öyle çalışmak istiyorum ‘’ diyebildim. Ben hayallerimi süsleyen mesleğin adını bilmediğimden,vakti çok israf etim, düşünürken sevgili öğretmenimiz bana baya bir vakit harcamıştı o sebeplee ‘’heee sen de müteahhit olcaaan, sen okuycaksın ama mühendis ol sen mühendiiiis’’ diyip cart diye çekti gitti. Yok öyle değil filan demeye çalışan ben gerilerde kaldım.’’Öğretmenim ben amele olmak istiyorum büyüyünce, ameleeee’’ diye kocaman gözlerimle haykıramadım hayalimin mesleğini.. Sevgili öğretmenimizde haklı tabi zaman az, öğrenci çok hepsine tekeeer tekeeer ‘’sen büyünce ne olucaksın bakiiğğğmm evladığğm?’’ diye sorması gerekiyor. Ne doktorlar, ne mühendisler,avukatlar onu bekliyor bir amele adayının kırılan kalbi varsın umrunda olmasın. Öğretmenim canım benim, canım benim…

-Çakayım mı… bir çivi ? Hee ? Bi harç hazırladım.. ağzınıza layık ? Yok mu? Valla ? !!!

Hiç yorum yok: